Sermaye piyasası hukuku, sermaye piyasasında işlem gören menkul kıymetleri, bunları çıkararak halka arz eden ihraççıları ve alım satım işlemlerine aracılık eden aracı kurumları kapsayan hukuk dalıdır.
Sermaye piyasasının işleyişi esnasında piyasanın taraflarının karşılaşabileceği ihtilaflar genellikle özel hukuk karakterlidir. Fakat sermaye piyasası hukukunun ana kaynağını teşkil eden Sermaye Piyasası Kanunu ağırlıklı olarak kamu hukuku karakterli hükümleri içermektedir.
Sermaye piyasası, piyasada fon arz ve talep edenler arasında kendi iradeleri doğrultusunda gerçekleşen işlemler vasıtasıyla işler. Kimin, kimden, hangi piyasa araçlarını, hangi fiyattan alacağı, kime satacağı, satış fiyatının ne olması gerektiği gibi konular, kural olarak piyasa şartlarına göre arz ve talebe göre gerçekleşir ve hukuk düzeninin müdahalesi dışındadır. Ancak piyasanın verimli ve etkin şekilde işlemesi bakımından piyasada güveni telkin eden düzenlemelere ihtiyaç vardır. Yukarıda ifade edildiği gibi bu düzenlemeler genellikle kamu hukuku karakterlidir.
Sermaye piyasasının güvenli, verimli ve istikrarlı biçimde çalışması için sermaye piyasası hukukunda cezai, idari ve hukuki sorumluluğa ilişkin yaptırımlara yer verilmiştir. Cezai yaptırımlar Kanunun suç olarak nitelendirdiği eylemlerin gerçekleştirilmesi halinde uygulanan en ağır yaptırım türüdür. Cezai yaptırımdan daha hafif bir yaptırım türü olarak Kanunda idari yaptırımlara da yer verilmektedir. Bu yaptırımlar idari para cezası, belli faaliyetlerin yapılmasının yasaklanması, verilen bazı yetkilerin ilgililerden geri alınması şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Cezai yaptırımları uygulama yetkisi mahkemelere ait iken, idari yaptırımları uygulama konusunda yetki Sermaye Piyasası Kurulu’na aittir.Hakkında idari yaptırım uygulananlar, bu yaptırımın kaldırılması için mahkemelere müracaat edebilirler.