Bilindiği üzere belirsiz alacak davası HMK 107. Maddesinde düzenlenmiş olup, bu yeni düzenleme ile davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde alacaklının, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilmesine olanak tanınmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107.
Bilindiği üzere icra hukukumuzda, alacaklının alacağına kavuşması amacıyla başvurabileceği bazı usul ve müesseseler bulunduğu gibi borçlunun da bunlara karşı koyabilmesinin usul ve esasları pozitif olarak düzenlenmiştir. En genel şekilde ifade etmek gerekirse alacaklı, alacağına kavuşmak amacıyla borçlu aleyhine bir icra takibi ikame etmekte; buna karşılık borçlu da borcun ve icra takibinin niteliğine göre itiraz, şikayet
Belirsiz alacak davası,7251 sayılı hukuk muhakemeleri Kanunu’nun 107. Maddesi ile düzenlenmiş olup, davanın ikame edildiği anda alacağın veya dava değerinin belirlenmesinin objektif olarak imkânsız olduğu hallerde davacıya, hukuki ilişkiyi belirterek asgari bir bedel üzerinden belirsiz alacak davası açma imkânı tanınmıştır. Belirsiz alacak davasının açılması ile birlikte, daha sonra belirli hale gelecek olan alacağın tamamı için
Uyuşmazlığın Hukuki Niteliği Bakımından Uygulamada, elbirliği mülkiyetine konu olan taşınmazların, ortaklardan biri tarafından kiraya verilmesi ve diğer ortakların açık veya zımni olarak kira akdine rıza göstermiş olmaları halinde, kira gelirlerinin tek bir ortak tarafından tahsil edilerek diğer ortak/ortaklarla paylaşılmaması hallerinde görülen davaların ecrimisil davası olarak nitelendirildiği sıklıkla görülmektedir. Oysa ki gerek kanun gerek ise Yargıtay



